5 Haziran 2010 Cumartesi

Akvaryum-Değerlendirme-Foto-Haberler






MURAT BOROVALI: REKTÖR YARDIMCISI








Bilgi Üniv. Kongresinin ardından...(gayri resmi rapor)



Türkiye Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Platformu Değerlendirme Yazısı



Burak Yalım-Tuiç Genel Koordinatörü









Herşeyden önce bir kez daha anladım ki "gençler" yani biz, tüm imkansızlıklara rağmen en güzele ulaşabilmeyi biliyoruz. Öğrenmenin en eğlenceli yanını ve insanlığa musallat olan tüm kamplaşmalara inat düşüncesi, dili, dini, rengi ne olursa olsun birlikte olabilmeyi becerebiliyoruz.
İki günlük süreci kısaca özetlemek gerekirse eğer ilk gün sabahı ile başlamak istiyorum. Samimiyete sonsuz inanmış biri olarak aklımdan geçenleri aynen yazmak istiyorum. Sabah Bilgi Üniversitesi'ne ulaştığımızda kongrenin inanılmaz soğuk geçeceğini, bir vakıf üniversitesinde o çok üzerinde durulan anadolu samimiyetini yakalayamayacağımızı düşünüyordum. Şimdi bakıyorum da hiç düşündüğüm gibi olmadı. İlk günün en önemli özelliği ise pek sık rastlanmayan bir konsepte sahip olunmasıydı. Bir Ermeni, bir Yahudi, bir Alevi ve Romanları içselleştirmiş bir aktivist ile birlikteydik. Deneyim paylaşımı adı altında acaba iş siyasete girecek mi, salonda gerginlik yaşar mıyız düşüncelerimi günün sonunda tamamen terkediyordum. Kongrenin birinci gününde konuşulanlar herkesi elbette memnun etmemeliydi ve ortada bir fikir ayrılığı olmalıydı ancak bu fikir ayrılığını ifade özgürlüğü çerçevesinde "saygı" yitirilmeden gerçekleştirmiş olmamız birilerine sanırım örnek olmalı. İlk gün için söylenecek çok şey var ama ben esas gün olarak değerlendirdiğim ikinci güne geçmeliyim.




İkinci gün neden esas gün, çünkü sadece ve sadece öğrenciler konuştu. Sadece konuşmakla kalmadı ve inanılmaz eğlenceli tespitlerle tartıştı da. Alex Ferguson'un istatistikleri mini eteğe benzeten söyleminden tutunda kız arkadaşınızı iki hafta aramadığınız zaman kapının önüne koyulursunuz savı üzerinden "uluslararası ilişkiler" tartışıldı. TUİÇ inisiyatifinin en önem verdiği meselelerden biri olan "fikir münakaşalarının gençlerce yapılması" adına önemli bir örnek yaşandı diyebiliriz. Tartışmaların ya da konuşmaların en güzel yanı ise farklı dünya görüşlerine sahip insanların birlikte kavgasızca bilimi referans alabilerek, objektif olmak çabası ile yapılmasıydı. Bakü Qafqaz Üniversitesinden Trakya'ya, Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden İzmir Ekonomi Üniversitesi'ne ve daha nicesine uzanan geniş bir yelpazeye sahip kongreye katılım az ama özdü. Toplamda 18 sunuş gerçekleştirildi ve gün sonunda katılımcılar ve sunuş yapan arkadaşlarımızdan 5 kişi yapılan çekiliş ile Brüksel'e gitme şansına sahip oldu. ;)




Teşekkürsüz bir metin yazmayı hayal edemiyorum ama hangi cümleler tam manası ile hislerimizi yansıtır bunu da bilemiyorum. Mutlaka katılımcı konuşmacılara; Aris Nalcı, Hacer Foggo, Lütfi Kaleli ve Denis Ojalvo'ya, desteğini esirgemeyen Bilgi Üni. Rektör Yardımcısı Murat Borovalı'ya, sunumları gerçekleştiren ve bizi bilgiye doyuran arkadaşlara ve tüm katılımcılara yürekten teşekkür ederim.







Saygı, Sevgi ve Selamlarımla...












HABERLER:

http://bilgipr.wordpress.com/2010/05/22/552/

http://www.habervesaire.com/haber/1853/

http://www.comuuit.org/index.php/home/46-duyurular/167-tuic-istanbul-bilgi-universitesinin-misafiriydi

http://www.salom.com.tr/news/detail/15748-Turkiyenin-Ic-Politikasi-Baglaminda-Azinlik-Olmak.aspx

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder